İsveç'e geldiğim günden beri bu günü bekliyorum, bavulum hırka, kazak, yelek, atkı, bere hatta yün çorap dolu. Boğazlı kazaklarım,uzun kollu elbiselerim ulaşamayacağım en üst rafta, kaz tüyü montuma ara sıra bakıyorum, hala çok kaz tüyü.
Kısaca kış hala gelmedi- yani gelmemişti- ta ki az önceye kadar.
Bu yıl şanslı sayılırız,küresel ısınmayı destekleyen söylemler vermek istemezdim ama ilk defa bi doğa olayı işime yaradı, "geçen yıl bu zamanlar..." la başlayan cümleler duyuyorum sürekli, çünkü geçen yıl bu zamanlar burda kara kışmış, hatta iki yıl önce bu zamanlar 2 metre kar varmış, hayır! bavulum hazır ama ben buna hazır değilim,
dün mesela hafif yüzüme yüzüme rüzgar çarpınca bi bozuldum, ara ara yağmur yağdığı oldu burda ama hep bi romantik, yapraklar dökülürken çiseliyodu, fonda da bi müzik çalıyodu ama dün hiç de romantik değildi yağmur, rüzgarla karışık parçalı bulutlu bişeydi, saçım başım dağıldı, üstüm ıslandı, şemsiyem ters döndü!
Şimdi odamdayım, bazı sesler duydum, gerçek mi diye camı açtım az önce, korku filmindeymişim gibi bi rüzgar sesi var, arada hakketten duydum mu diye yine camı açıyorum, gerçekten de bu ses korku filmindeki rüzgar efekti, onu çok iyi tanıyorum.
Hafif tırstım bide bi korku sardı içimi "winter is coming" :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder