14 Aralık 2011 Çarşamba

karanlık İsveç'in ışığı Lucia Day

Christmas bir aydır bekleniyo burda,herkesin evi ışıl ışıl, bahçeler, ağaçlar süslendi, tam bir aydır her evin penceresinde kocaman yıldızlar ve 7'li mumluklardan var, Noel Baba İsveç'te eşit davranmış, herkesin mumluğu ve yıldızları aynı olur mu? biraz büyüğü, biraz küçüğü, ya beyazı ya kırmızısıyla meğerse bugünü bekliyomuş Karlskrona. Lucia Day.


O mumların bir anlamı varmış, St Lucia'nın mumlarıymış onlar.
Aslında bir çok farklı hikaye var ama hepsinin sonu aynı, Lucia bir paganla evlendirilmeye çalışılıyor ama o kendisini tanrıya saklamak için kimseyle evlenmeden ölmek istiyor,ona verilen başlık parasını da ihtiyacı olanlara dağıtıyor ama inancı onu ölüme götürüyor.
Yakmaya çalışıyorlar olmuyor, mucizevi şekilde kurtuluyor, işkence yapıyolar, gözlerini oyuyolar ama o yinede görüyor hatta çoğu resimde Lucia elinde gözleriyle resmediliyor.En sonunda hançerle öldürülüyor.
Lucia, insanlara yardım ederken, iki elinide kullanabilmek için mumları kafasında taşıyor bu yüzdende "ışık" anlamına gelen Lucia Day, en karanlık olan gün, eski rumi takvime göre, en uzun gece olan 13 Aralık'ta kutlanıyor.

İsveç'te ve Norveç'te her şehir kendi Lucia'sını seçiyor ve seçilen Lucia'lar hastaneleri, bakım evlerini, okulları, kiliseleri ziyaret edip şarkı söyleyip insanlara bugünün özel kurabiyesi pekmezli Pepparkakor dağıtıyor (hmm heryerde heryerde olduğu için bende bunları yerken yazıyorum) Bide bu güne özel pudingler yada lapalar yapılıp kaselerden sadece birinin içine badem koyuyolarmış, onu bulan o yıl içinde evleniyomuş, ya da çok istediği bi dileği gerçekleşiyormuş.
İsveçliler temkinli insanlar,biz içli köftenin içine para koyuyoruz mesela, onlar badem. hiç bir şekilde kazaya mahal vermiyolar, geçen gün yerde kırılmış bi saksı gördüm ama kesin biri bilerek kırmıştır diye düşündüm, hayatta biyerden düşmüş olamaz, otobüsler bile sen yerine oturmadan kalkmıyo - evet ben aheste aheste yer bakıp, yavaş yavaş en sona yürürken ve herkes bana bakarken anlamalıydım- o yüzden her evde olan o geleneksel mumlar da tabiki elektrikli.

Karlskrona'nın Lucia'sı bizim okula da geldi, şarkı söyleyerek geliiiip, şarkı söyleyerek gittiii. Belinde kırmızı kurdelesi, bembeyaz kıyafeti bide kafasındaki mumdan tacıyla.

Akşamda merkezde saat kulesinin önünde toplanılıp, Lucia'nın yolunu simgeleyen mumlara bakıp yine şarkılar söylendi,yağmurlu ve soğuk bi Lucia günü! hem neden saat kulesinin orda toplanıp aynı şarkıları yine dinleyerek o mumlu yola baktığımızı anlamış değilim, Lucia bile yok aramızda ama sevgidolu İsveçliler sıcak elmalı şıra ve kurabiye dağıtıyorlar orda da.
Biz tabiki yabancılar herkesin yukardan baktığı o ışıklı yola inip mumların arasından yürüdük, hatta aramızdan daha da yabancılar mumları söndürerek yürümüşler ki ben görmedim görsem Lucia'ya saygımdan yeniden yakardım.



vee işte Karlskrona'nın Lucia'sı ve şarkısı...
bi anda bana dönüp üstüme doğru yürüyünce bi heycanlandım noluyo diye, kamerayı falan unutmuşum ama olsun blogta hizmette sınır tanımıyorum ve sizi şarkıyla başbaşa bırakıyorum





1 yorum:

  1. sevgili blog yazarım,size günlerdir mail atıyorum fakat ulaşamıyorum. lütfen bu (dga3920@hotmail.com )mail adresine güncel kullandıgınız adresten bi mail atarmısınız.mutlaka size ulaşmalıyım.göstereceginiz nezaket için şimdiden teşekkürler.

    YanıtlaSil